Genital Siğil ve HPV Aşılama

Genital siğil ve HPV aşılama Ankara bölgesinde ve diğer illerde günümüzün yaygın sağlık sorunlarından biri olması nedeniyle konuşulmaktadır. HPV aşısı, özellikle yüksek risk taşıyan ve kansere yol açabilen HPV türlerine karşı koruma sağlar.

Genital siğil ve HPV aşılama Ankara süreci hakkında pek çok insan bilgi edinmek ve aşıdan faydalanmak istemektedir. HPV aşısı genellikle iki veya üç dozda verilir. Aşılama programı, kişinin yaşı ve sağlık durumuna göre değişebilir. Aşı genital siğillerin en yaygın nedenlerinden olan HPV türleri 6 ve 11’e karşı da koruma sağlar. Bu nedenle aşı genital siğillerin önlenmesinde etkili bir yöntemdir.

Genital Siğil ve HPV Aşılama Ankara Human papilloma virüs adı verilen bu virüs genellikle cinsel temasla bulaşan siğil adı verilen lezyonlara yol açabildiği gibi servikal kanserdeki rolü de kanıtlanmıştır. Cinsel olarak aktif olan bayanların yaşam boyu %50’si bu virüsle enfekte olurlar. Ama vücut bunu %90 oranında kendiliğinden yener ve enfeksiyon dan kurtulur. %10 gibi bir kısım rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonlara ve kansere aday olmaktadır.

Evet bağışıklık sistemimiz bu virüsü temizleyebilmektedir. Yaklaşık olarak 1 yıl ile 2 yıl gibi bir sürede %80 oranında temizlendiği görülmüş. Hatta virüsü alanların sadece %10’unda kalıcı hasar oluşma riski görülmüştür. %90 grupta 2-3 yılda zamanla vücuttan atılmıştır.

Genç yaş grubunda daha sık görülürken her yaşta karşımıza çıkabilir. 15-49 yaş grubundaki her 4 kişiden 3’ü hayatının bir döneminde HPV ile enfekte olmaktadır.

Sosyokültürel ve ekonomik olarak düşük düzeyde insanlarda, birden çok partneri olanlarda, sigara içenlerde, doğum kontrol hapı kullananlarda cinsel yolla bulaşan hastalıkları olanlarda, riskli cinsel partneri olanlarda risk grubundadır.

Rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tümünde HPV infeksiyonu rastlanmıştır, %99,7 olarak oran verilmektedir. HPV rahim ağzı kanserlerinin %100’den sorumlu iken başka kanserlerde de etken gösterilmiştir. Bunlar sırasıyla anüs kanserlerinin %80-90’ından, vajen kanserlerinin %60’ından ve penis kanserlerinin %30-40’ından sorumludur. Tabiî ki bu virüsün pek çok tipi olup yaklaşık 200 tip içinden en kanserojen olanları 16 ve 18. tiplerdir.

Tabi ki ve çok basit bir tarama ile saptanabilmektedir. Muayene sırasında jinekolojik masada spekulum takılarak rahim ağzında aynı smear testi gibi alınan sürüntü özel bir solüsyonla laboratuvara gönderilir. Alınması çok kolay, ağrısız ve basittir.

Bu hastanın bağışıklık sistemi ile de ilgi olarak 10-15 yıl ile 20 yıl gibi süreye varabilmektedir.

HPV ile karşılaşan herkeste kansere yol açmaz. Yaklaşık olarak %90 hastada vücut bunu yenerken, %10 hasta taşıyıcı olarak kalır. Tüm HPV tipleri de kansere neden olmaz.  Ayrıca yapacağınız smear testleri ve taramalarla erken yakalanan vakalarda daha kanser öncesi lezyonken tespit edilmesi tedaviyi sağlamış olur. Bu anlamda çok basit olan HPV testi ve Smear testi ile rutin taramalarınızı ihmal etmeyiniz. Erken tanı ve tedavi hayat kurtarır.

HPV enfeksiyonunun da ciltte siğillere yol açan tip kansere yol açan tiple farklı tiplerdir.

• Solüsyon ile tedavi, Salisilik asit veya Trikloroasetik asit ile tedavi de bu solüsyon ile siğiller tahriş yoluyla yok edilmektedir. Doktor kontrolünde uygulama şarttır.
• Krem ile (Adlara veya Condylox) bu krem de doktor kontrolünde uygulanmalı solüsyon gibi tahriş ederek lezyonu yok eder.
• Cerrahi yolla ise sıvı azotla dondurma (kriyoterapi) veya elektrik akımı ile yakma (elektrokoter)

Genital siğillerin tedavisi siğillerin büyüklüğü ve yerleşim yerlerin ile kadın doğumcu tarafından tedavisi planlanmaktadır.

Siğiller tedavi edildikten sonra tekrarlayabilirler. Bu tekrarlama riski kişinin bağışıklık sistemiyle de ilgilidir.

Her türlü cinsel temasla bulaşabilen bu virüs açısından kadın ve erkek enfekte olabilmektedir. Korunmanın en etkin yolu riskli kişilerle birlikte olmamaktır. Prezervatif korumada cilt temasını tamamen önlemez ama yine de etkindir. HPV ile karşılaşan herkeste siğil çıkmayabilir. Bunda kapılan virüs tipi dışında, kişinin bağışıklık sistemi de etken olmaktadır.

HPV virüsü kolay bulaşarak kansere yol açabilir. Tipleri nedeniyle rahim ağzı kanserinden yılda 250.000 kadın hayatını kaybettiği düşünülürse aşının önemi ortaya çıkar. Başka bir deyişle dünyada her 2 dakikada bir kadın rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybedilmektedir.

Rahim ağzı kanseri aşısı, dediğimiz HPV aşısı birçok ülkede zorunlu aşı grubuna girmiştir.

3 çeşit aşı vardır.

CERVARİX

İkili aşı olarak bilinir. HPV 16 ve 18’e karşı üretilmiştir.

GARDASİL

Dörtlü aşı olarak bilinir. HPV 16 ve18 ile 6 ve 11’e karşı üretilmiştir.

GARDASİL9

Bu aşı henüz ülkemizde bulunmamaktadır. Kansere karşı 16 ve 18 dışında 31,33,45,52,58 tipleri de eklenerek 7 tipe karşı %100 koruma ayrıca 6 ve 11 tiplerindeki siğillere karşıda %90-100 koruma sağlamaktadır.

Ülkemiz de iki aşı vardır. Birisi tip 16 VE 18 diye bilinen kansere neden olan tiplere karşı ve tip 6 ile 11 in neden olduğu siğillere karşı üretilen aşı Gardasil’dir. Diğeri ise Tip 16 ve 18 dediğimiz sadece kansere yol açan tiplere karşı koruyuculuk sağlayan Cervarix’dir.

Kas içine yapılmaktadır. Koldan ve kalçadan yapılabilir. Dörtlü ve dokuzlu aşı ilk dozdan sonra 2. ve 6. aylarda 3 doz şeklinde yapılırken, ikili aşı ilk dozdan sonra 1. ve 6. ayda yapılmaktadır. Ülkemizde aşı devlet ödemesinde değildir. 3 doz şeklinde dozlar 6 ay içinde tamamlanmaktadır. Piyasada ikili ve dörtlü aşı varken, dokuzlu aşı henüz ülkemize getirilememiştir.

9-13 yaş grubunda rutin aşı programı önerilmektedir.

En sık ise 9-26 yaş grubunda yapılması önerilmektedir. Yaş ve cinsel aktiflik özellikler partner sayısı arttıkça aşının etkinliği azalmaktadır. Aşının 55 yaşa kadar bile yapılabileceği bildirilmektedir. Şu anda 10 yıllık koruyuculuk bildirilmektedir.

Sadece Avustralya’da erkek çocuklar aşı programında iken pek çok ülke önermesine rağmen henüz programına almamıştır.

Aşılar içinde bulundurdukları HPV tiplerine göre %100 korumada etkinliği gösterilmiştir.

Gebelikte aşı programı önerilmemektedir. Yanlışlıkla gebeliğin bilmeden aşılanan kişilere kürtaj yani gebeliğin sonlandırılması önerilmemektedir.

Aşı programında ilk dozdan sonra aksama olursa gebelik araya girdiyse doğumdan sonra dozlar yeniden başlanırken, ikinci dozdan sonra gebelik araya girdiyse yine doğumdan 6 hafta sonra sadece kalan doz emzirirken yapılabilir.

3 doz bitince henüz tekrar rapel denen doz yapılması bildirilmemiştir.

Kolda ağrı, şişlik, kızarıklık görülebilir iken, ateş, bulantı, nefes darlığı, kaşıntı gibi yan etkiler bildirilmektedir. Bu aşı ile kanser veya ölüm bildirmemektedir.